İnşaat Mühendisi Batuhan Tozburun, Türkiye’de afetlere hazırlık konusunda atılması gereken adımları vurgulayarak, deprem ve kentsel dönüşümün siyasetin ve toplumun birincil önceliği haline gelmesi gerektiğini belirtti.
Deprem Tehdidi Sürüyor: Kentsel Dönüşümde Gecikme Hayat Kaybına Yol Açıyor
İnşaat Mühendisi Batuhan Tozburun, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeğini hatırlatarak, özellikle büyükşehirlerdeki yapı stokunun acilen yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Tozburun, son dönemde artan sismik hareketliliğe ve uzman raporlarına dikkat çekerek “kentsel dönüşüm artık ertelenemez bir zorunluluk” ifadesini kullandı.
Deprem riski altındaki bölgelerde hâlâ binlerce yapının 1999 öncesi inşa edildiğini hatırlatan Tozburun, bu yapıların sadece betonarme değil, planlama açısından da ciddi riskler taşıdığını belirtti.
“Yalnızca Yık-Yap Değil, Planlı ve Denetimli Süreç Şart”
Tozburun’a göre, kentsel dönüşüm sadece bina yenilemekten ibaret değil. Gerçek dönüşüm için:
- Zemin etüdü yapılmış alanlara yönelmek
- Yeni yapıların deprem yönetmeliğine tam uyumlu olması
- Dönüşümün sadece müteahhit eliyle değil, kamu denetimiyle ilerlemesi
- Yeşil alan, sosyal donatı ve altyapı planlamalarının da eş zamanlı yürütülmesi
gerekiyor.
Kentsel dönüşümün sadece ekonomik değil, sosyal bir mesele olduğunun altını çizen Tozburun, “Yıkım sonrası mağduriyet yaşayan aileler, proje dışı bırakılan mülk sahipleri dönüşümün planlamasındaki eksiklerden kaynaklanıyor” dedi.
“İstanbul ve İzmir Alarm Veriyor”
Tozburun’a göre özellikle İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerde kentsel dönüşüm projeleri hız kazanmalı.
Bu şehirlerdeki yapı stokunun önemli kısmının 20-40 yıl öncesine dayandığını ve deprem güvenliğinden uzak olduğunu vurgulayan mühendis, şunları söyledi:
“İstanbul’da olası bir depremde yüz binlerce binanın ağır hasar alacağı tahmin ediliyor. Hızlı ama denetimsiz dönüşüm çözüm değil; akıllı, etaplı ve adil dönüşüm modeli gerekiyor.”
“Kamu-Özel Sektör İş Birliği Artmalı”
Tozburun, afet riskini minimize etmek için yalnızca merkezi yönetim değil, yerel yönetimlerin ve özel sektörün de sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Ayrıca:
- Riskli yapı envanterinin güncellenmesi
- Vatandaşlara düşük faizli ve uzun vadeli dönüşüm kredileri sunulması
- Üniversiteler ve teknik odalarla sürekli veri paylaşımı yapılması
gibi adımların kentsel dönüşümün başarısı için kritik olduğunun altını çizdi.
“Afet Olduktan Sonra Değil, Afet Gelmeden Önce Konuşmalıyız”
Batuhan Tozburun’un en güçlü vurgusu ise kamuoyunun bilinçlendirilmesi yönünde oldu.
Sosyal medyada sık sık gündeme gelen deprem farkındalığı kampanyalarının yeterli olmadığını belirten Tozburun, “Afet olduktan sonra acı görüntülerle farkındalık aramak yerine, riskleri konuşmalı ve dönüşümü sistematik hâle getirmeliyiz” dedi.
Tozburun ayrıca yapı denetim sistemlerinin güçlendirilmesi, mühendislik mesleklerinin liyakat esasına göre icra edilmesi ve ruhsatsız yapılaşmalarla etkin mücadele gerektiğini söyledi.
İstersen Batuhan Tozburun’un önerdiği “etaplı kentsel dönüşüm modeli” ya da “deprem riski yüksek bölgelerde güncel yapı envanteri” konulu daha detaylı içerikler de hazırlayabilirim. Hazırsan devam edebilirim.